750. Şeb-i Arus’un ardından
Bu yıl “Vuslat Vakti” temasıyla gerçekleştirilen Hazreti Mevlana’nın 750. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri “Şeb-i Arus” programı ile tamamlandı.
Konya Büyükşehir Belediyesi Mevlana Kültür Merkezi’nde Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program, Protokol konuşmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu eşliğinde sanatçı Ahmet Özhan tarafından Türk tasavvuf müziği konseri, İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA) Genel Direktörü Prof. Dr. Mahmut Erol Kılıç’ın Mesnevi sohbeti ve Kültür ve Turizm Bakanlığı Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu’nun Hicaz Mevlevî Ayîn-i Şerifi ile sona buldu.
Programda konuşan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, sevginin; nefreti ve ayrılığı yok edebilecek en güçlü silah olduğunu öğütleyen Hazreti Mevlana’nın, dünyanın kaos ve ayrılıklarla dolu bu günlerinde insanlığa ışık tutmaya devam ettiğini söyledi.
“BARIŞ DOLU BİR DÜNYA İNŞA ETMEK, HEP BİRLİKTE GAYRET EDEREK MÜMKÜN OLACAKTIR”
Mevlana’nın “Barış dalgaları gönül kirlerini giderir. Sevgi, acıları tatlıya çeker. Sevgilerin aslı ise Hak yolunda gitmektir” sözlerine herkesin kulak vermesi gerektiğine vurgu yapan Başkan Altay, şöyle devam etti: “Umudumuzu ve gönüllerimizi birleştirip dünyamızı hep birlikte adaletin ve iyiliğin hüküm sürdüğü bir yer haline getirmeliyiz. Ümit ediyor ve inanıyorum ki; Hazreti Mevlânâ’nın öğretileriyle yoğrulmuş barış dolu bir dünya inşa etmek, hep birlikte gayret ederek mümkün olacaktır. Bu vesileyle; Filistin toprakları başta olmak üzere, tüm dünyada huzur ikliminin hüküm sürmesini, mazlumların acılarının dinmesini ve zalimlerin zulmünün son bulmasını temenni ediyorum.”
Konya’dan yayılan bir güneş gibi asırlardır tüm insanlığa yol gösteren Hazreti Pir’i, vuslatının 750. yılında rahmetle ve minnetle andıklarını vurgulayan Başkan Altay, “Onun öğretilerini ve değerlerini hayatımızın her alanında tatbik edebilmeyi Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum. 2023 yılının Mevlana Yılı olarak takvimlerde yer edinmesini sağlayan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a buradan şükranlarımı arz ediyorum” ifadelerini kullandı.
“MEVLANA’NIN OLUŞTURDUĞU GELENEK TÜRK İRFAN HAYATINI BESLEYEN ÇOK ÖNEMLİ BİR KAYNAKTIR”
Konya Valisi Vahdettin Özkan, Mevlana’nın oluşturduğu geleneğin Türk irfan hayatını besleyen çok önemli bir kaynak, bir hazine olduğunu ifade ederek, “Bu kaynak Anadolu’dan Rumeli’ye uzanan manevi bir silsileyle irfan yolunu oluşturmuştur. Hz. Pir, bütün insanlığı kucaklamış ve bütün insanlık tarafından derin bir teveccühle karşılanmıştır. Hz. Pir’in yorumları tevhidi ve kainattaki yorumları zihinlere adeta nakşetmektedir. Hz. Mevlana sanat, zerafet ve edebiyatta derin tesirler bırakmıştır. Medeniyetimizin ahlak anlayışını da en veciz şekilde ifade etmiştir. Hz. Pir’i vuslatının 750. yıl dönümünde hasretle anıyoruz. Başta Filistin olmak üzere barışın ve adaletin tesis edildiği, Hz. Mevlana’nın tevhid ve muhabbet tarifindeki birlik ve huzurun yeniden vücut bulduğu bir dünya temenni ediyorum” diye konuştu.
“ANADOLU TOPRAKLARI, NİCE GÖNÜL SULTANLARI TARAFINDAN AŞKLA YOĞRULDU”
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Hazreti Mevlana’nın 750. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri’nde, insanı tanımayı, yaradılanı sevmeyi sadece bu topraklara değil, tüm dünyaya öğreten Mevlana Celaleddin-i Rumi’yi minnet ve rahmetle yad ettiklerini söyledi.
Bakan Ersoy, Anadolu topraklarının Mevlana, Yunus Emre, Ahmet Yesevi, Hacı Bayram Veli, Ahi Evran, Hacı Bektaşi Veli, Emir Sultan ve daha nice gönül sultanı tarafından aşkla, sevgiyle, muhabbetle, birlik ve beraberlikle yoğrulduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:
“Hazreti Mevlana’nın ömrünü sevgiye, muhabbete, aşka hasretmesinin ne kadar kıymetli, önemli olduğunu bugün bir kez daha müşahede ediyoruz. Bilindiği üzere İsrail’in yıllardır sürdürdüğü baskıcı, işgalci politikalar, 7 Ekim’den bu yana yeni bir boyuta, soykırım boyutuna taşındı. Tam bir insanlık dramı yaşanıyor Filistin’de, özellikle de Gazze’de. Bu yaşananlar Mevlana’nın en ibretlik hikayelerle, en veciz anlatımlarla, bıkıp usanmadan dikkatlere sunduğu insan sevgisinin, kardeşçe yaşayıp gitme, hakka, hukuka riayet etme, bütün bunları da muhabbetle yapma çabalarının ne kadar isabetli olduğunu ortaya koymakta.”
“O, ÖLÜMÜ DÜNYA GURBETİNDEN KURTULUŞ, VUSLATA ERİŞ OLARAK İFADE ETMİŞTİR”
Mevlana’nın öğretilerinin tüm dünyada kardeşçe yaşama ve huzuru hakim kılma açısından çok önemli olduğuna dikkati çeken Bakan Ersoy, “Onun hikmet hazinesi, derya deniz sevgi ve hoşgörüsü, aşka, muhabbete olan tutkusu yol göstericimiz olmalıdır. Bunu yaşamak ve yaşatmak için iki temele yaslanmaya ihtiyacımız var. Biri, din ve inanç anlayışımızı sevgi ve hoşgörü zeminine oturtmak; diğeri de hiçbir ayrıştırmaya tabi tutmadan kapsayıcı, kucaklayıcı olmak” değerlendirmesinde bulundu.
“MEVLANA’NIN GÖNÜLDEN KOPUP GELEN BÜTÜN DEĞERLERİNİ ÖZÜMSEMEMİZ ŞARTTIR”
Bakan Ersoy, Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin Kur’an-ı Kerim’den ve Hazreti Muhammed’in tavsiyelerinden süzülen ifadeleriyle dünyanın nasıl adeta cennete dönüştürülebileceğini anlattığına değinerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“O, ölümü dünya gurbetinden kurtuluş, vuslata eriş olarak ifade etmiştir. Bu nedenle ölüme, hassaten vefatına ‘Şeb-i Arus’, yani ‘düğün gecesi’ diyerek hem asıl hedefin, kavuşulması gerekenin ne olduğunu göstermiş hem de dünyanın geçiciliğini, ona haddinden fazla değer vermenin yanlışlığını bir de bu yönden fark ettirmek istemiştir. Mevlana’nın gönülden kopup gelen bütün değerlerini özümsememiz şarttır. O nedenle biz bu buluşmalara, salt bir tarihi şahsiyeti anma gibi bakamayız, bakmamalıyız. Asıl olan onu gerçek manada anlayıp, fikirlerini bugüne taşıyabilmektir.”
“TÜRKİYE OLARAK, DÜNYANIN DÖRT BİR YANINDAKİ HAKSIZLIKLARA İTİRAZLARIMIZI SÜRDÜRECEĞİZ”
İnsanlığın Mevlana’nın dile getirdiği muhabbete muhtaç olduğuna dikkati çeken Bakan Ersoy, “Türkiye olarak, dünyanın dört bir yanındaki haksızlıklara itirazlarımızı sürdüreceğiz. Adalet ve hakkaniyet çizgisinden sapmama noktasındaki kararlılığımız, zulme, haksızlığa karşı olan duruşumuz devam edecek. Hakkımızı ve tüm mazlumların hakkını savunurken celalimizi, vakarımızı koruyacağız. Bunu yaparken de muhabbeti, aşkı, dostluğu ve sevgiyi yayıp yaşatmayı da hiç ama hiç ihmal etmeyeceğiz. Her biri fazilet yüklü kadim değerler bize kutlu birer mirastır. Gönül sultanlarımız bir yandan sevgiyi, merhameti, aşkı milli şuurumuza nakşedip, ahlakımızın ilkelerini oluştururken diğer yandan da sanat, zarafet, edebiyat ve tasavvufta zevklerimizi inceltip, duyuşlarımızı geliştirmişlerdir. Allah hepsinden razı olsun. Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin sevgi dolu öğretisini daha sık hatırlamaya, hatırlayıp, yaymaya, yayıp uygulanır kılmaya dair çabalarımız sürecek” ifadelerine yer verdi.
“İNSAN İÇİN HAYAT NE KADAR OLAĞANSA, AYNI ŞEKİLDE ÖLÜM DE O KADAR OLAĞANDIR”
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş da Konya’ya gelmenin ve Mevlana ihtifallerinde bir arada olmanın, insanın, başta kendi içine doğru olmak üzere yaratılışın sırrına doğru seyahat etmesi anlamına geldiğini belirterek, onun için her geldiğinde başka bir şey görmeyi, her geldiğinde başka bir konuya muttali olmayı gördüğünü, bundan da büyük bir memnuniyet duyduğunu dile getirdi.
Şeb-i Arus’un, Hazreti Mevlana’nın “yaratıcıya kavuşma, sevgiliye kavuşma” olarak adlandırdığı ölüm gecesi olduğuna değinen TBMM Başkanı Kurtulmuş, şöyle konuştu:
“Bu bize aslında hayatla memat arasında bir çizgiden, bir perdeden öte bir şey olmadığını açıkça gösterir. Yani insan için hayat ne kadar olağansa, aynı şekilde ölüm de o kadar olağandır. Onun için tarih boyunca ariflerin, abidlerin ve salihlerin vefatı, onların bu dünyadan göçüp gitmesi anlamına değil, aynı zamanda bu dünyada izlerini ve seslerini bırakması anlamında telakki edilmiştir. Her şeyden evvel, her akşam televizyonları açtığımızda hem de 2023 yılında, dünyanın tarih boyunca şahit olduğu en büyük vahşetlerden birisine muhatap olan Filistin halkının nasıl gülerek ölümü karşıladıklarını, ufacık evlatlarını Rablerine şehit olarak verirken nasıl bir sevinç içerisinde, nasıl bir anlayış içerisinde olduklarını görüyoruz. Bu, tam manasıyla Şeb-i Arus’un bugün de yaşanması anlamına geliyor.”
“MEVLANA VE ONUN SAHİP OLDUĞU GELENEK, İNSANI ‘HAZRETİ İNSAN’ OLARAK GÖRMEYİ BİZE ÖĞRETİYOR”
Hazreti Mevlana’nın ‘gel’ diyerek insanlara gönlünü, zihnini açtığını anlatan Kurtulmuş, insanların 750 senedir Konya’ya, bu çağrıya uyarak geldiğini dile getirerek, “Aslında bu hakkın, hakikatin, insani olanın, insana değer veren bir sesin çağrısıdır. Bugün insanları renklerine, ırklarına, sınıflarına, cinsiyetlerine göre ayırarak insanlar arasında bir hiyerarşi oluşturanlara inat, Hazreti Mevlana ve onun sahip olduğu gelenek; irfan mektebi, insanı ‘hazreti insan’ olarak görmeyi bize öğretiyor” dedi.
“SİZE HAZRETİ MUSA’NIN KISSASINI HATIRLATIRIM”
TBMM Başkanı Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kudüs cephesi, Filistin cephesi dün hiç yalnız kalmadı, bugün de yalnız kalmayacak, yarın da yalnız kalmayacaktır. Bugün Gazze’de ve Filistin’de taş taş üstünde bırakmayanlara, baş baş üstüne bırakmayanlara hatırlatırız ki, Hazreti Mevlana’nın döneminde de Anadolu kıtası başta olmak üzere bütün bu coğrafyalarda bugünkü bu katliamcılara, bu katillere benzer Moğolların istilası vardı. Allah aşkına hangi biriniz Moğollardan birisinin ismini anıyorsunuz? Ama bütün insanlık; Moğollara karşı insanlığı, vicdanı, ahlakı, fazileti öğreten Hazreti Mevlana’yı tanıyor, biliyor, anlıyor, bugün de anmaya devam ediyor. Demem odur ki, ey Netanyahu ve çeteleri, biraz da bizim tarihimizden ders alın. Her insanı, yaratılışta eşiniz olan hazreti insan olarak görmeyi öğrenin. Eğer böyle yapmayacağız ve Moğol istilacıları gibi taş taş üstüne, baş baş üstüne bırakmayacağız derseniz size Hazreti Musa’nın kıssasını hatırlatırım.”
“KUDÜS’TE HAKKIN, HAKİKATİN EN YÜCE OLDUĞU GÜNLERİ, EN YAKIN ZAMANDA HEP BERABER GÖRECEĞİZ”
Bugün de bu canilerin, öldükleri zannettikleri bu insanların arasından nice Musaların, nice Mevlanaların, nice hak dostlarının çıkacağını, hakkı ve hakikati haykıracağını vurgulayan TBMM Başkanı Kurtulmuş, “İnşallah, Kudüs cephesinde ne olduğunu sürekli dinleyen bu aziz millet, her zaman olduğu gibi bugün de Kudüs cephesinin yanında yer almaya çalışacak, gayret edecek. Kudüs’te Allah’ın izniyle hakkın, hakikatin en yüce olduğu günleri, en yakın zamanda hep beraber göreceğiz” şeklinde konuştu.
“İRFAN MEKTEBİNİN BÜYÜK MUALLİMİ HZ. MEVLANA’YI SAYGIYLA ANIYORUZ”
İrfan mektebinin büyük muallimi Hazreti Mevlana’yı saygıyla, hürmetle andığını dile getiren TBMM Başkanı Kurtulmuş, “Mevlana dostlarına, hak akışlarına, hakkı tutup kaldıracak, büyük bir kararlılıkla yeryüzünde hem hakikatin hem irfanın hem hikmetin hem insanlığın yanında yer alacak sizin temsil ettiğiniz hak aşıklarına selam ve saygılarımı sunuyorum. İnşallah uzun yıllar burada birlikte olmak ve Mevlana’nın öğretilerini sonraki nesillere aktarmak nasip olsun. Yeryüzünde haksızlık, zulüm ve adaletsizlik son bulsun. İslam’ın irfan mektebinin, hikmet mektebinin bize öğrettiği insanların eşitliği, ‘Ya yaratılışta eş, ya da dinde kardeş’ olduğu o günleri bizlerin gayretleriyle görmeyi Cenab-ı Allah nasip etsin diyorum” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Yerli ve yabancı çok sayıda misafirin takip ettiği programda Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu eşliğinde sanatçı Ahmet Özhan tarafından Türk tasavvuf müziği konseri verildi.
İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA) Genel Direktörü Prof. Dr. Mahmut Erol Kılıç’ın sunduğu Mesnevi sohbeti ile devam eden program, Kültür ve Turizm Bakanlığı Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu’nun Hicâz Mevlevi Ayini Şerifi ile sona buldu.